Özet:
Bu tez çalışmasında, biyolojik aktiviteleri, mutajenitesi ve genotoksik dozu
çeşitli testler ile belirlenen sarı kantaron ve safran ekstraktı içeren kitosan
nanopartiküllerinin sentezlenmiştir. Sentezlenen bu nanopartiküller ile birlikte
propolis içeren yara örtüsü elektroeğrime tekniği kullanılarak geliştirilmiştir ve elde edilen bu yara örtüsünün etkinliğinin in vivo yara modeli kullanılarak
incelenmiştir. DNA bağlanma deneyi sonucunda, Safran ve kantaronun sulu
ekstraktlarının CT-DNA’ya elektrostatik olarak bağlandığı, propolis ekstraktının ise
CT-DNA’ya interkalatif bağlandığı belirlenmiştir. Safran sulu ekstraktının DNA’yı
kestiği ancak kantaron ve propolisin DNA’yı kesmediği görülmüştür. Ames Deneyi
sonucunda, TA98 ve TA100 suşları için safran sulu ekstraktının 1,25 mg dozda,
kantaron ve propolisin 2,5 mg dozda genotoksik etki ve mutajeniteye sahip olmadığı
belirlenmiştir. Tüm ekstrakların antimikrobiyal etki gösterdiği belirlenmiştir ve tüm
ekstrakların M˙IK değeri 1 mg/ml altı ve üstü değerler olarak bulunmuştur. Kitosan
nanopartiküllerinin ortalama boyutu, PdI ve ζ potansiyeli sırası ile 57.61±1.234
nm 0.175±0.008 ve 14.0±0.755 mV olarak bulunmuştur. Kantaron yüklü kitosan
nanopartiküllerinin ortalama boyutu, PdI ve ζ potansiyeli sırası ile 64.49±0.423
nm, 0.185±0.010 ve 15.1±0.436 mV olarak bulunmuştur. Safran ve kantaron
yüklü kitosan nanopartiküllerinin enkapsülasyon verimleri sırası ile %71,76 ve
%71,92 olarak belirlenmiştir. Safran yüklü kitosan nanopartiküllerinin yükleme
kapasitesi %2,67, kantaron yüklü kitosan naopartiküllerinin yükleme kapasitesi %2
olarak bulunmuştur. Safran yüklü kitosan nanopartiküllerinin %79,54 oranında
safranı, 168 saat sonunda serbest bıraktığı, kantaron yüklü nanopartiküllerin %88.44
oranında kantaronu, 48 saat sonunda serbest bıraktığı belirlenmiştir. SEM analizi
sonucunda kitosan nanopartiküllerinin yuvarlak ve uniform olduğu görülmüştür.
PCL nanoliflerine safran, kantaron ve propolis sulu ekstraklarının sırası ile %70,51,
%76,11 ve %90,25 olarak bulunmuştur. PCL-nanoliflerinden, 168 saatte %58,24
oranında safran sulu ekstraktının salındığı, 168 saatte %70,61 oranında kantaron sulu
ekstraktının salındığı ve 8 saatte %90 oranında propolis salındığı görülmüştür. In vivo
yara modeli sonucunda üretilen nanolif bazlı yara örtüsünün pozitif kontrole kıyasla
daha hızlı iyileştirici özelliğe sahip olduğu bulunmuştur. Üretilen yara örtüsünün
etkinliğinin incelendiği in vivo yara modeli deneyi sonucunda, yara örtüsünün yara
iyileşme hızını arttırdığı belirlenmiştir.