dc.description.abstract |
Ülkelerin çevre politikalarını geliştirmeleriyle ve dünyada hızla azalan sıvı-katı yakıt rezervleri nedeniyle petrol, kömür ve doğal gaz gibi karbon emisyonu yüksek enerji kaynaklarının yerine su, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanarak üretilen elektrik enerjisi, sektörün öncelikli konularından biri haline gelmiştir.Rüzgar enerjisinden elde edilen güç, rüzgar hızına, türbin yüksekliğine, rotorun taradığı alana, hava yoğunluğuna, bulunduğu alanının jeolojik yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Dolayısıyla bu değişkenlerden dolayı rüzgar süreklilik arzeden bir enerji kaynağı değildir, sisteme bağlanan yüklerin tam olarak beslenememesi sözkonusudur. Rüzgar enerjisinin taşıdığı bir diğer risk de maliyetle ilgilidir. Bu çalışmada RETScreen programı kullanılarak aynı güçteki (30,4 MW) iki rüzgar santralini, İzmir ve Çanakkale illerinde kurduğumuzu varsayarak risk analizi çalışması yapılmıştır. Kurulum maliyeti her iki santral için aynı olarak ele alınmıştır. Ancak 30,4 MW kurulu güce sahip bu iki santralin, kapasite faktörü, ortalama rüzgar hızı ve iklim koşulları gibi faktörlerden dolayı elektrik enerjisi üretimlerinin aynı olmadığı gözlenmiştir. Risk analizi çalışması, proje süresi boyunca karşılaşılabilir olası durumların değerlendirilmesi, projenin sürdürülebilirliği hakkında yorum yapılabilmesi ve yatırım kararının bilinçli bir şekilde alınabilmesi için gereklilik arz eden bir çalışmadır.İklim değişikliği çerçevesinde yapılan çalışmalardan Kyoto Protokolü ve Gönüllü Karbon Ticareti konuları incelendikten sonra, ülkemizin mevcut kurulu RES kapasitesi ve teorik kurulu RES kapasitesi için yıllık sera gazı emisyon azaltım miktarları kömür, doğal gaz ve tüm yakıt tipleri baz alınarak RETScreen programında hesaplanmıştır. Yıllık sera gazı emisyon azaltımının gönüllü karbon piyasasında işlem gördüğü takdirdeki getirisi, seragazı azaltımına karşılık kazanılan-tüketilmeyen benzin miktarı değerlendirilmiştir. |
|