Özet:
1991-2011 yılları arasında Türkiye'de çok sayıda linç eylemi meydana gelmiştir ve bu eylemler özellikle 2000'li yıllarla beraber yükselişe geçmiştir. Gazete haberleri ve bu konuda yayınlanan makaleler ve kitaplar son yıllarda linç eylemlerinin artışına vurgu yapmakta ve bu durumun öneminden bahsetmektedir. Yine de bu artışı anlayabilmek için henüz sistemli bir çalışma yapılmamıştır. Bu araştırma, meydana gelen linç eylemlerinin kapsamlı bir analizini yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışma, linç eylemlerinin nedenlerini ve dinamiklerini anlamak için vaka kataloğu yöntemi kullanmaktadır. Öncelikle, gazete taraması ile 1991-2011 yılları arasında meydana gelen linç eylemlerinin kapsamlı bir verisi oluşturulmuştur. Bir sonraki aşamada, elde edilen bu veriler, vaka kataloğu yöntemine göre kodlanmıştır. İlk olarak niceliksel bir analiz yöntemiyle, meydana gelen linç eylemlerinin zamansal ve mekânsal özellikleri, eylemlerin zamanı, katılımcıları, süresi gibi temel özelliklerinin bir haritası çıkarılmıştır. Bir sonraki aşamada, yine niceliksel bir yöntem olan regresyon analiziyle bu eylemlerin işsizlik, ekonomik kriz gibi değişkenlerle ilişkisine bakılmıştır. Bu araştırma, böylelikle, Türkiye'de 1991-2011 yılları arasında meydana gelen linç eylemlerinin kapsamlı bir datasını çıkartarak bu alandaki önemli bir veri eksikliğini doldurmuş olacaktır. Linç eylemleri dünya literatüründe genellikle üç kuramsal yaklaşım çerçevesinde ele alınmaktadır. Bunlardan ilki engellenme-saldırganlık, kimliksizleşme ve günah keçisi yaklaşımlarını içeren sosyal psikolojik yaklaşımlardır. İkincisi linç eylemlerini ekonomik durum, politik durum, demografik durum ve göç gibi olgularla açıklayan yapısal açıklamalardır. Üçüncüsü ise, linç eylemlerinin belirleyici motivasyonunun kültürel kodlar ve önyargılar olduğunu belirten kültürel açıklamalardır. Bu araştırmada, bu üç farklı kuramsal yaklaşım, Türkiye örneği üzerinden bir değerlendirmeye tabii tutulacaktır. Bu verileri dünya literatüründeki kuramsal yaklaşımlar çerçevesinde analiz ederek ve Türkiye örneğinin bu kuramsal yaklaşımlardan hangileri ile örtüştüğünü test ederek Türkiye'deki linç literatürüne katkıda bulunacaktır.