| dc.description.abstract | Çeviri sosyolojisi, çeviri olgusunu salt metinsel-dilsel boyutuyla değil, metin-dışı 
boyutuyla da inceler ve çeviriyi, toplumsal bir eyleyici olarak çevirmenin bir ürünü 
olarak görür. Son yıllarda, sosyolojik dönemece giren çeviribilimde, çeviri sosyolojisi 
alanında araştırma yapan araştırmacılar, Fransız sosyolog Pierre Bourdieu 
sosyolojisinin temel kavramları olan “habitus”, “alan”, “simgesel sermaye” ve “doxa”
gibi kavramlarından sıklıkla faydalanmaktadırlar. Bourdieu sosyolojisinin anahtar 
kavramı olan ve “yapılandırıcı bir yapı” olarak tanımlanan ve kişisel tarihin bir ürünü 
olan habitus, toplumsal eyleyicilerin konuşma ve yazma üsluplarında kendini ortaya 
koymaktadır. Bir yazma biçimi olan çeviri edimi, özünde habitus-güdümlü bir nitelik 
arz eder. Çevirmen, sosyal habitusunun rafine edilmiş hâli olan, özel bir habitus türü 
olan çevirmen habitusuna uygun olarak çeviri yapar. Çeviri sosyolojisinde kullanılan 
bir başka Bourdieu kavramı olan ve habitusla yakından ilişkili olan simgesel sermaye 
ise bir alandaki eyleyicilerin, prestij, duruş, ün, tanınırlık gibi özelliklerine işaret 
etmektedir. Kendine ait kuralları olan bir mücadele ve rekabet yeri olarak nitelenen 
alan bir diğer kullanışlı kavramdır. Tüm alanlarda olduğu gibi, çeviri edebiyat alanında 
da farklı toplumsal eyleyiciler simgesel sermayeleri doğrultusunda rekabet 
etmektedirler ve alanda tahakküm olduğu kadar mücadele de vardır; eyleyiciler alanın 
kurallarına uymayı tercih edebilecekleri gibi, alanın kurallarına uymamayı da tercih 
edebilirler. Bir diğer Bourdieu kavramı olan doxa ise belli bir alanda sorgulanmadan 
kabul edilen kurallar bütününe işaret etmektedir. Toplumsal eyleyiciler doxa’ya uygun 
hareket edebilecekleri gibi, doxa’yı sorgulayıp ona karşı duruş da geliştirebilirler. 
İngiliz Edebiyatı’nın en önemli şair ve yazarları arasında yer alan, aynı zamanda 
önemli bir çevirmen olan Geoffrey Chaucer’ın en önemli eserleri arasında gösterilen, 
klasik bir eser olarak çeşitli dillere çevrilip çeşitli sanat dallarına uyarlanan Canterbury 
Hikâyeleri adlı eserinin ülkemizdeki dolaşımı Cumhuriyet döneminde başlamıştır. 
Halide Edip Adıvar, Vahit Turhan, Burçin Erol, Berna Seden ve Sibel Alaş tarafından 
farklı formlarda ve kısmi çevirileri yapılan eserin, şiir formundaki tam metin çevirisi 
ilk kez akademisyen çevirmen ve şair Nazmi Ağıl tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu 
çalışmada, Canterbury Hikâyeleri çevirileri, çeviri sosyolojisi çerçevesinde, makro ve 
mikro düzeyde, metnin iç ve dış boyutlarıyla ve çevirmenler, birer toplumsal eyleyici 
olarak, Bourdieu’nün habitus, alan, sermaye ve doxa kavramlarından faydalanılarak
incelenecektir. | en_US |