Özet:
Modern ekonomide birbirleri ile uyumsuz ürünlerin rekabeti, geçiş maliyetleri ve ağ etkileri kavramları ile sıklıkla açıklanmaktadır. Geçiş maliyetleri ve ağ etkileri literatürlerinde hem analitik hem de ampirik analizlere rastlamak mümkündür. Bu analizlerin büyük çoğunluğu geleneksel tekniklerin hakim olduğu, gerçek dünya koşullarını fazlasıyla soyutlayan varsayımlar aracılığı ile yapılsa da, rekabetin doğasından gelen kompleksite yeni metodolojilere ve disiplinlere ihtiyaç duymaktadır. Çalışmada geçiş maliyetleri ve ağ etkilerini, otonom ve etkileşimde olan ajanların bulunduğu bir piyasa ortamı için simülasyon teknikleri ile analiz edilmiştir. Bu analizin temelini ifade etmek adına, sırası ile geçiş maliyetleri ve ağ etkileri farklı bölüm başlıkları altında anlatılmıştır. Geçiş maliyetleri için rekabetin karakteristiği, oligopol piyasa dinamikleri, piyasaya giriş bariyerleri, karlılık düzeyleri ve tüketici beklentilerinin rekabete olan etkisi gibi konular incelenmiştir. Ağ etkisi için de kritik düzey, koordinasyon başarısızlıkları, tamamlayıcılık ilkesi ve ağ yapıları ön plana çıkan konulardır. Ardından, gerçek dünya koşullarının karmaşıklığını kompleksite kavramı üzerinden bilimsel çerçevede sunan ve bu çerçeveyi modelleyebilecek olan ajan bazlı hesaplamalı iktisat konusu sunulmuştur. Tüm bu incelemenin ışığında geçiş maliyetleri ve ağ etkileri altında duopol rekabet ortamını, ajan temelli hesaplamalı iktisat araçları ile inceleyen bir simülasyon modeli geliştirilmiştir. Çalışmada kullanılan simülasyon araçları sistemin ortaya çıkardığı düzeni veya düzensizlikleri deneysel olarak gözlemleme şansı verirken, teorinin ortaya attığı yaklaşımları deneme ve yorumlama imkanı da verir. Kullanılan ajan bazlı hesaplama teknikleri homojenlik, tam bilgi, etkileşimsiz ajanlar gibi alışıla gelmiş varsayımları yumuşatmış ya da ortadan kaldırmıştır. Simülasyon sonuçları hem ana akım iktisatta kabul gören tam bilgiye ve sınırsız becerilere sahip olan iktisadi bireyin rasyonel çerçevesinden hem de eksik bilgiyle yapılacak olan değerlendirmenin potansiyel sonuçları açısından iki farklı şekilde değerlendirilmiştir. Tam bilgi perspektifi literatür ile uyumlu bir sonuç üretirken, eksik bilgi ile oluşabilecek büyük sapmalar gösterilmiştir. Bu çalışma ayrıca bu sapmaların istikametini yorumlayabilecek olan genetik ve evrimci algoritmaları kullanacak gelecek çalışmalar için yol gösterici olacaktır.